Eski Cumhurbaşkanları, Başbakanlar Sosyalist Enternasyonal çatısı altında buluşarak dünya ekonomisindeki eşitsizliğe son vermek için küresel bir eylem planı hazırlığına girişti.

Brüksel’de ilk toplantısını yapan Eşitsizlik Komisyonu bir dizi tavsiye kararları aldı, işte onlardan birkaçı:

“Vergi cennetlerine son verilmeli, artan oranlı vergi sistemi uygulanmalı, sermaye üzerindeki vergi ücretlerden daha fazla oranda uygulanmalı, refahın bir ölçütü olarak GSYH ve Gini katsayısı arasında bir bağ oluşturmak, eşitsizliği azaltmada eğitimin yaygınlaşması çok önemli, toplumsal cinsiyet, milliyet ve etnik kökene dayalı ayrımcılığa son vermek, ekonomik adaleti emisyonlardaki düşüşle ilişkilendirmek, yolsuzlukla mücadeleyi arttırmak, asgari ücreti ortalama gelirle ilişkilendirmek.”
 
Sosyalist Enternasyonal (SE) Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran, eski Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Bakanların Sosyalist Enternasyonal çatısı altında buluşarak dünya ekonomisindeki eşitsizliğe son vermek için küresel bir eylem planı hazırlığına giriştiğini duyurdu. Brüksel’de ilk toplantısını yapan Eşitsizlik Komisyonu’nun bir dizi tavsiye kararları aldığın belirten Umut Oran, dünya ekonomisindeki eşitsizliğe son vermek için; “Vergi cennetlerine son verilmeli, artan oranlı vergi sistemi uygulanmalı, sermaye üzerindeki vergi ücretlerden daha fazla oranda uygulanmalı, refahın bir ölçütü olarak GSYH ve Gini katsayısı arasında bir bağ oluşturmak, eşitsizliği azaltmada eğitimin yaygınlaşması çok önemli, toplumsal cinsiyet, milliyet ve etnik kökene dayalı ayrımcılığa son vermek, ekonomik adaleti emisyonlardaki düşüşle ilişkilendirmek, yolsuzlukla mücadeleyi arttırmak, asgari ücreti ortalama gelirle ilişkilendirmek” gibi önerilerin yaşama geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Sosyalist Enternasyonal Eşitsizlik Komisyonu ilk toplantısını 3-4 Haziran 2016 tarihlerinde Brüksel’de Belçika Sosyalist Parti’nin (PS) ev sahipliğinde gerçekleştirdi. SE tarafından, dünya ekonomisindeki eşitsizliğe son vermek amacıyla yeni fikirlerin, inovatif kavram ve politikaların geliştirilmesi için kurulan bu komisyonda, hükümetlerin birikmiş deneyimlerinden yararlanmak için tüm kıtalardan, mevcut ve eski devlet ve hükümet başkanları ve diğer liderler komisyon üyesi olarak görev yaptı.

ESKİ CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN VE BAKANLAR KATILDI

Brüksel’deki toplantıya katılan isimler şunlar:

Belçika eski Başbakanı ve SE Başkan Yardımcısı, ev sahibi olan siyasi partinin lideri ve Komisyon başkanı, Elio Di Rupo; SE Başkanı ve Yunanistan eski Başbakanı, George Papandreou; SE Genel Sekreteri, Luis Ayala ve Komisyon üyeleri: Kosta Rika Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Laura Chinchilla; Finlandiya eski Başbakan Yardımcısı, eski Maliye Bakanı ve eski Meclis Başkanı ve SE Başkan Yardımcısı, Eero Heinäluoma; Şili Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Ricardo Lagos; Moldova Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı, eski Ekonomi Bakanı, Moldova Demokrat Parti Lideri (PDM) ve SE Başkan Yardımcısı Marian Lupu; Harvard Üniversitesi Ekonomi ve Kamu Politikaları Profesörü, Senatör Kennedy’nin eski danışmanı, Amerikalılar için Demokratik Eylem’in (ADA) eski Başkanı, ABD Demokrat Parti üyesi Richard Parker; Hindistan eski Dışişleri ve Ticaret Bakanı, Hindistan Ulusal Kongresi Başkan Yardımcısı, Hindistan Parlementosu INC meclis grubu Başkan Yardımcısı Anand Sharma; Komisyon üyesi Nijer Cumhurbaşkanı Sn.Mahamadou Issoufou adına katılan Nijer İçişleri Bakanı ve Nijer Demokrasi ve Sosyalizm Partisi (PNDS) Başkanı Mohamed Bazoum ve Komisyon üyesi Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Nkosazana Dlamini-Zuma adına katılan  Afrika Birliği temsilcisi Ajay Bramdeo. Komisyonda Pakistan eski Finans Bakanı, Pakistan Halk Partisi (PPP) Senatörü ve Pakistan Senatosu Mali İşler Komitesi Başkanı Saleem Mandviwalla da yer almıştır.

KOMİSYON NE İÇİN KURULDU?

İki gün süren toplantıda katılımcılar, demokrasiyi, toplumları ve ortak geleceği baltalayan en önemli konulardan birinin eşitsizlik olduğu ve komisyonun ana hedefinin, eşitsizliği azaltmak amacıyla sosyal demokratik hareketin atabileceği somut adımları belirlemek olduğu konusunda mutabakat sağladılar. Birinci toplantıda, katılımcılar, eşitsizlik konusunda birbiriyle ilişkili kavramları saptarken, dünya üzerindeki toplumlar, ülkeler ve bölgeler içerisindeki ve arasındaki artan ekonomik eşitsizlikle yüzleşmek ve bu gidişatı tersine çevirmek için küresel seviyede eş güdümlü bir yaklaşım gerektiğinin altını çizdiler.

Komisyon bir sonraki toplantısını, Nijer Cumhurbaşkanı, komisyon üyesi Mahamadou Issoufou’nun daveti üzerine, Eylül ayının ilk yarısında Nijer’in başkenti Niamey’de yapma kararı alırken, ikinci toplantıda bu konuların derinine inerek tartışmalara devam edilirken, eşitsizlik konulu kapsamlı bir raporun hazırlanması hedefleniyor.

İŞTE EŞİTSİZLİĞİ YOK EDECEK ÖNERİLER

Brüksel’deki toplantıda komisyon üyelerinin eşitsizliği azaltmak için üzerinde mutabakata vardığı bir dizi temel politika şöyle sıralandı:

“Vergi cenneti niteliğindeki ülkelerin bu durumlarına son vermek, artan oranlı vergi sistemi uygulamak, mümkün olduğu hallerde, sermaye üzerindeki verginin ücretlerden daha fazla oranda uygulanmasının yollarını aramak, refahın bir ölçütü olarak GSYH ve Gini katsayısı arasında bir bağ oluşturmak, eşitsizliği azaltmada eğitimin ne kadar önemli bir ön koşul olduğunu bir kez daha teyit etmek, toplumsal cinsiyet, milliyet ve etnik kökene dayalı ayrımcılığa son vermek, günümüz gerçeklerini yansıtmaları için uluslararası kurumlarda reform gerçekleştirmek, ekonomik adaleti iklim adaletiyle ve emisyonlardaki düşüşle ilişkilendirmek, yolsuzlukla mücadeleyi arttırmak, asgari ücreti ortalama gelirle ilişkilendirmek ve eşitsizliği azaltmada gerekli olan istikrarı sağlamak için çatışmaların çözümü konusunda çalışmalara devam etmek mutabık kalınan politikalar arasındadır.”

EĞİTİM ŞART!

Eşitsizlik Komisyonu’nun hazırladığı sonuç metnini diğer ayrıntıları ise şöyle:

“Katılımcılar, eğitime erişimin, gelecek nesillerde eşitsizliğin azaltılması için güçlü bir araç olduğu fikrine oybirliğiyle destek vermiştir. Eşitsizliğin azaltılması için, gelişmiş ülkelerde giderek daha çok tehdit altında olan bedelsiz eğitimi korumak ve başta toplumdaki en fakir kesim ve kız çocuklar olmak üzere geçmişte eğitimden yoksun bırakılmış kişilere odaklanarak, gelişmekte olan ülkelerde eğitimi yaygınlaştırmak için daha fazla çaba sarf etmek gerekmektedir. Ancak, komisyon üyeleri, birçok ülkede genç neslin geçmişten günümüze en fazla eğitim almış nesil olduğunu kaydederken, anlamlı ve güvenli istihdam olanaklarının az olmasından dolayı bu kişilerin halen daha zorluk çektiğini ifade etmiştir. Herkes için eğitim, daha eşit bir toplum için bir ön koşuldur; ancak eşitsizliğin her sebebine çare olamaz.

İŞÇİ HAKLARININ KÖTÜLEŞMESİ KÜRESEL SORUN!

Bu bağlamda, çalışabilecek ve nitelikli bir sürü kişinin çalışma fırsatından mahrum kalmasına yol açan bu istihdamsız büyüme eğiliminin yaygınlaşması konusundaki endişeler dile getirilmiştir.  İstihdam konusundaki tartışmalarda, eşitsizlikle son derece ilişkili olan ticaret ve işçi hakları da ele alınmıştır. İşçi haklarının giderek kötüleşmesi, küresel eşitsizliğin ana nedenidir. Dolayısıyla, işçi haklarına ilişkin temel standartlar ticaret antlaşmalarında yer almalıdır; böylece demokratik hükümetler, çalışma koşullarının kötüleşmesine neden olan büyük çok uluslu şirketlerin, ekonomik güçlerini kullanarak kendilerini etkilemelerine izin vermeyecektir.

  1. yüzyılın en önemli iki konusu olan, iklim değişikliğiyle mücadele ve eşitsizlikle mücadele arasında son derece açık bir bağ vardır. Dünya ekonomisindeki eşitsizlikler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki kişi başına düşen emisyon miktarları ve ülkelerin tarihsel emisyon sorumluluklarında da görülmektedir. İklim değişikliği müzakerelerinde kabul görmüş bir ilke olan ortak ancak farklı sorumluluklarımız olması yaklaşımı, eşitsizlikle mücadelede de benimsenebilir. Dünyanın her yerinde, eşitsizlikle mücadele için adımlar atılmalıdır; ancak ekonomik kalkınmanın farklı başlangıç seviyeleri ve safhalarından dolayı, bu adımların tam olarak ne olacağı değişiklik arz etmektedir.

SİHİRLİ TEK BİR FORMÜL YOK!

En önemli tartışma konularından biri, eşitsizlikle mücadelede gerekli olan farklı yaklaşımlardır. Bu bağlamda, katılımcılar, ülkelerine ve bölgelerine ilişkin en acil müdahale gerektiren konularla ilgili yerel tespitleri aktarmıştır. Bu tartışma açıkça komisyon üyelerinin çeşitlilik arz etmesinin ne kadar önemli olduğunu ve bu durumun komisyonu güçlendirdiğini gözler önüne sermiştir. Eşitsizlikle mücadelede, herkese uygun tek bir çözümün olamayacağı vurgusu yapılmıştır; dolayısıyla, Komisyon’un sonuç kararları, farklı kıtalarda farklı zorlukların olduğunu dikkate almalıdır.

SERMAYE ÜZERİNDEKİ VERGİ ARTIRILMALI

AB ve ABD’den gelen katılımcılar, resesyon dönemi sonrasındaki büyümenin orantısız bir şekilde zaten varlıklı kesimin elinde birikmesi sonucunda büyük resesyonun eşitlik seviyeleri üzerinde yarattığı etkilere dikkat çekti. Dünyadaki refahın en zengin %1’in elinde olması, hem bölgesel hem de küresel düzeyde halen devam eden bir sorundur. Birçok mevzuat gereği halihazırda daha düşük uygulanan sermaye üzerindeki vergileri artırmanın yollarını bulmak, bu adaletsizliğin giderilmesi için ifade edilen önerilerden biriydi.

LATİN AMERİKA’DA 20 BİN DOLAR GELİR SINIRI ÖNEMLİ

Latin Amerika’da, ekonomik kalkınma ve ortalama gelirin artışına rağmen, eşitsizlik, anlamlı oranda düşürülemediği için, halen çok önemli bir sorundur. Bu durum, ekonomilerin başarısını tayin etmede kişi başına düşen GSYH gibi birçok göstergeye neden bu kadar çok önem verildiğini komisyon üyelerinin dikkatine sunmuştur. Kişi başına düşen yıllık gelir 20.000$ sınırını aştığında, ekonomik eşitlik seviyesi ve genel refah arasında, toplam gelir ve refah arasında olduğundan daha güçlü bir korelasyon oluşmaktadır. Bu da komisyonun gelir dağılımını kalkınmanın bir ölçütü olarak göstermek için Gini katsayısına daha fazla önem verilmesini desteklemesinin ardındaki etkenlerden biriydi.

ASYA’DA GIDA GÜVENLİĞİ VE SAĞLIK

Ekonomik adalet kavramı, bilhassa dünya nüfusunun %60’nın yaşadığı ve kalkınmanın yoksulluğu azaltmada en önemli araç olduğu Asya ve diğer gelişmekte olan ülkeler için hayati bir ilkedir. Bu bağlamda, eşitsizliğin azaltılması için gelirlerin arttırılması ilk olarak atılması gereken çok önemli bir adımdır. Bununla birlikte, katılımcılar, eşitsizliğin yalnızca bir gelir sorunu değil aynı zamanda gıda güvenliği, sağlık ve eğitim hizmetlerinin arzıyla da son derece ilişkili bir sorun olduğunun altını çizmiştir.

AFRİKA’DA ÇATIŞMA VE GÜVENSİZLİK

Afrika’dan katılan komisyon üyeleri, çatışma, güvensizlik ve eşitsizlik arasındaki ilişkiyi gündeme getirmiştir. Uluslararası seviyedeki eşitsizlik, çatışmaların kaynağı olan yoksulluğu alevlendirmektedir. Güvenliğin olmaması, demokratik hükümetlerin eşitsizliği azaltacak politikaları uygulama çabalarını da baltalamaktadır. Bilhassa Afrika’daki Sahel bölgesinde bu durumun çok vahim olduğu ifade edilmiştir. “

Print Friendly, PDF & Email