CHP’li Oran, Nil Soysal’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Değişim çağrısı yapan CHP genel başkan adayı Umut Oran, “Olağanüstü kurultay ahlaki bir zorunluluk” dedi ve Kılıçdaroğlu’na yüklendi: Artık başarısızlıklara rağmen koltukta oturma dönemi geride kalmıştır…

Olağanüstü kurultay çağrısı yaparak, CHP genel başkan adaylığını açıklayan ilk isim Umut Oran, siyasete de aynı iddia ile girmişti. 7 Haziran’da liste dışı bırakılmasının ardından, ilk kurultayda yeniden genel başkanlığa aday olacağının sinyallerini almıştık. Sinyalini alamadığımız şey, 1 Kasım’da liste dışı kalmasıydı. Sosyal medyadaki yoğun imza kampanyasına rağmen aday gösterilmeyen Oran’ın kurultay delegelerinden yeterli imzayı toplayıp toplayamayacağını ise henüz bilmiyoruz. Bildiğimiz şey; sonuç her ne olursa olsun o davasından VAZ GEÇ ME YE CEK!…

MAĞDUR SİYASETİ YAPMAM

– Sayın Kılıçdaroğlu ile uzun bir aradan sonra bir araya geldiniz ve görüşme detaylarını kamuoyuyla paylaştınız. Peki, Kılıçdaroğlu’na 1 Kasım’da neden aday gösterilmediğinizi de sordunuz mu?

Her ne kadar Sayın Kılıçdaroğlu, etik değerlere uygun olmayan şekilde davranmış olsa da, mağduriyetim üzerinden siyaset yapmak benim tarzım değil. Seçim başarısızlıkları yaşanınca partinin kötü gidişatını önlemek için görüşmek istedim. Kendisine tarihe nasıl geçmek istiyorsa öyle davranması gerektiğini ve CHP’ye yakışmayan hukuksuzluklara karşı önlem almasının uygun olacağını söyledim. Görüşmede kendimle ilgili tek bir kelime dahi etmedim.

– Bu görüşmeden edindiğiniz izlenim nedir? Olağanüstü kurultay olacak mı?

Artık başarısızlıklara rağmen koltukta oturma dönemi geride kalmıştır ve olağanüstü kurultay kaçınılmazdır! Sayın Genel Başkan’a da kendisinin olağanüstü kurultayı toplayarak örnek olması gerektiğini, onun iradesine rağmen delegelerin kurultayı toplamasının şık sonuç doğurmayacağını hatırlattım. Konunun aciliyetini ve ciddiyetini anlaması halinde Sayın Genel Başkan’ın olağanüstü kurultay çağrısı yapacağına inanıyorum.

ŞUBAT AYINA ZOR YETİŞİR

– İyi de olağan kurultaya da sadece 2 ay var. Olağan kurultay olursa ne olur?
Öncelikle olağan kurultayın ocak ayında yapılabilmesi mümkün görünmüyor. Tüm şartlar sağlanırsa en erken şubat ayı içinde olağan kurultay toplanabilir. Zaten duyduğuma göre parti yönetimi de şubat ortası için Ankara’da salon arıyor. Konunun hukuki boyutunu bir kenara koysak bile, olağanüstü kurultayı toplamak ahlaki bir vazife…

DURUM NORMAL DEĞİL

– Neden ahlaki?
Olağanüstü kurultay; başarısızlığa göz yummamak ve kurtuluş için harekete geçmek, ayağa kalkmak demek. Olağan kurultaysa başarısızlıkta ısrar etmek ve çöküşün parçası olmak demek! Parti; aynı Genel Başkan ve aynı söylemle girdiği altıncı seçimden de mağlubiyetle çıktı ve hâlâ durumun normal olduğu iddia ediliyor. AKP’nin 2023 hedefine ulaşmak için sadece 1 seçim kaldı; o da 2019’da! O seçim de kaybedildikten sonra mı gidişatın ciddiyeti anlaşılacak? Ben, buna müsaade etmeyeceğim.

– Delegelere mektup yazdınız. Geri dönüşler ne yönde?

CHP delegeleri, olağanüstü kurultay için imza atıyor. Onların her biri kaybedecek tek bir günün bile olmadığını biliyor. Ama olağanüstü-olağan kurultay tartışmalarının bir diğer önemli farkı da; Genel Merkez’in mahalle seçimlerine dahi müdahale ediyor olması. Adeta bir kıyım yaşanıyor! 12 ilde hem de seçim öncesinde Genel Merkez seçim çalışması yerine kurultay hesabıyla bu tasfiyeyi yapmış. Daha önce kurultay delegesi olan 78 arkadaşımızdan 71’i tasfiye edilmiş. Genel Başkan’ı iki kez seçmiş olan bu delegelerin ne eksiğini gördünüz de tasfiye ettiniz? Demek ki 1100 delegenin 1000’ini tasfiye edecekler! Bunu normal göremeyiz. CHP yönetimi hukuksuzluğu normalleştiren görüntü veriyor. Olağanüstü kurultay, mevcut yönetimin CHP’ye daha fazla zarar vermesinin de önünü kesecek.

Özümüzü ve değerlerimizi koruyarak ilerici olacağız

– CHP’nin 7 Haziran’dan sonra 1 Kasım’da da hedeflediği oy potansiyeline ulaşamamasının nedeni sizce nedir?
Aslına bakarsanız bu sorunun muhatabı Sayın Kılıçdaroğlu ve yönetimi olmalı. Ama ben size yine de cevabı vereyim; CHP’nin iktidar olamamasının ana nedeni “ders almamaktır”! 7 Haziran’dan sonra ya da yerel seçim yenilgisinden sonra hep; “Genel Başkan çok çalışıyor! İstifaya gerek yok! Mesajı aldık! Değişimden tarafız!…” gibi cümleleri duydunuz. Bunun anlamı tektir: “Hatalardan ders alınmamış!” 5 yılda 7 kez MYK değiştirmekle bu iş olmuyor!

– Peki size göre bugün CHP’de ne eksik?

Aslında CHP’de bugün kimlik eksik. Altı Ok ideolojisine inanç, sol kimlik, yeni sol idealler, ‘Ya iktidar, ya iktidar’ iddiası eksik. Sol kimlik net olmalı ve başka partiler tarafından taklit edilememeli. Sol kimliğimizi, ideolojimizi ortaya koyan vaatlerimiz de olmalı.

– Sizin genel başkanlığınızda sol kimliğin daha öne çıktığı bir CHP mi göreceğiz?

Sol siyaset; ilke, değerler, emek ve nitelik esas alınarak, toplumun yaşam kalitesini yükseltmek için yapılan bir iştir. Benim genel başkanlığımda; özümüzü ve değerlerimizi koruyarak ilerici olacağız, değişip gelişeceğiz. CHP’de kişisel değil, kurumsal ilişkilerin, kuralların ve değerlerin hakimiyetini kuracağız. Yaratacağımız parti şeffaflığı ve mali demokrasi ile Türkiye’ye hesap verebilirlik örneği haline geleceğiz. CHP, Türkiye’yi yönetecek kadroları bugünden toplum önüne çıkaracak, TBMM’de gölge hükümetini kurarak, AKP iktidarının attığı her adımın hesabını soracak. Gençleşerek yeni nesil siyasetçilere fırsat yaratacak.

sözcü

Print Friendly, PDF & Email